HİLAFET-İ ​MUHAMMEDİYE

EN ÇOK SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

Kolmuş şeytanın şerrinden Alemlerin Rabbi olan Allah'a sığınırım, Rahman ve Rahim olan Allah'ın adıyla...

Sonsuz salat ve selam evvela Sevgili Peygamberimiz Resulullah (s.a.v) efendimize, O'nun kutlu ailesine, tüm Nebi ve Resuller'e ve O'nların ailelerine ve ashablarına ve Allah'a inan, O'nun tek ve sonsuz kudret sahibi olduğuna inan iman ehli mü'minlerinin üzerine olsun. Rabbim biz aciz ve günahkar kullarını bağışlasın. Kur'an-ı Kerim'de adı geçen Allah'ın ''sakınan'' ve ''mü'min'' kullarından olmayı ve Allah'a derinden saygı duyan, namazlarını dosdoğru kılan, Resulullah (s.a.v) Efendimiz'in gösterdiği, önderlik ve rehberlik ettiği dosdoğru hidayet yolu üzere olan kullarından olmayı nasib etsin. O kutlu Nebi'nin sancağı altında toplanmayı, İslam çatısı altında bir ve tek yürek olmayı, dünyada O'nun sancağı altında birleşmeyi, mahşerde O'nun sancağı altında gölgelenmeyi, kevser başında buluşmayı tüm inan mü'minlere nasib etsin. İnşallah O mü'minlerden olmayı umuyoruz.

Sevgili Kardeşlerim, Resulullah (s.a.v) Efendimiz'in dünya sahnesine gelişi, Yüce Rabbimizin Kuran-ı Kerim'i son kitap ve son şeriat olarak indirmesi kıyametin en büyük alametidir. Resulullah SAV Efendimiz kendisinden önce gelen peygamberler gibi ümmettini ahir zaman fitnelerinden, mesihi deccal yapılanmasından ve deccalin şerrinden sakındırmaya çalışmış ve ahir zamanda kıyametin kopmasına az bir zaman kala gerçekleşecek vakaları ve deccaliyet sistemiyle savaşacak olan evladı Kaim Muhammed Mustafa (Mehdi a.s)'ı ve İsa Nebi'yi tekrar yer yüzüne adil bir hakem olarak geleceğini mucizevi bir şekilde 14 asır öncesinden gerek sahabeleri gerekse de ehli beyti vasıtasıyla miras olarak aktararak tebliğ görevini tamamlamıştır. Ahir zamanda gerçekleşen tüm bu vakaları Siz Değerli İslam kardeşlerimize aktarmak da ilahi kaderde boynumuzun borcudur. Sadece hakkı araştırmak  ve sorgulamak, Rabbimizden gelen ilahi emirlere kulak vermek, üzerine düşünüp araştırmaksa tüm insanlığın borcudur. Biliyoruz kafanızı karıştan çok sorular var ve bu soruların cevapları Kur'an ve Hadislerde mükkemmel bir mucize olarak aktarılmıştır. Biz de dilimizin döndüğü ve gücümüz yettiği kadar Rabbimizin izni ve yardımıyla en ince ayrıntısına kadar Kur'an ve hadislerden delil getirerek anlatmaya çalışacağız. Dünya imtihan sahnesinde Allah yar ve yardımcımız olsun Sevgili kardeşlerim...



MEHDİ AS KİMDİR, NERDEDİR , NEDEN GELDİ, AMA​Ç ​​1.BÖLÜM: HZ MEHDİ MUHAMMED MUSTAFA EBUL KASIM ZUHUR- İLK ÇAĞRISI MEHDİ AS KİMDİR, NERDEDİR , NEDEN GELDİ, AMAÇ VE DOĞRULTUSU NEDİR ÜMMET OLARAK NE YAPMAMIZ GEREKİYOR?DOĞRULTUSU NEDİR ÜMMET OLARAK NE YAPMAMIZ GEREKİYOR?

4.BÖLÜM: “MEHDİ MEHDİYİM DEMEZ ” hadisesindeki tuzak ve yanlış tevil sonucu gelen Sorular ve İlmen Cevabı;
Mehdi as Mehdiliğini kabul etmeyecek Mehdi olduğunu bilmeyecek neden Mehdiyim diyor?
Mehdi Mehdiyim demez diye birşey Hadislerde var mıdır?
Mehdi Mehdiyim demez hadisesi bir yalansa bu yalan neden tasarlandı?
Mehdi zorla biat almaya zorlandıktan sonra Mehdiliğini kabul etmeyecek miydi?
Alimlerim Mehdi as ı onaylaması gerekmiyor mu Mehdi olduğunu tasdiklemek için?

BAĞLANTILI HADİSLER
Zuhur ettiği zaman onun (Mehdi’nin) etrafında 313 taraftarı toplanır. Söyleyeceği ilk kelimeler şöyle olacak: “Eğer bilseydiniz, Allah’ın bakiyesi sizin için en iyisidir.” Ve sonrasında şöyle demiştir: “Ben Allah’ın bakiyesi ve Allah’ın Halifesi’yim ve O’nun size bir deliliyim.” Her Müslüman onu (Mehdi’yi) aşağıdaki şekilde selamlayacaktır: “Selamet üzerine olsun, Ey Allah’ın bu dünyaki bakiyesi.”Ne bir Yahudi ne Hıristiyan ne de Allah’tan başkasına tapanlardan kimse kalmaz (-ki) hepsi ona inanacak ve onun hakkında şahitlik edecek ve tek bir ümmet olacak ve bu olacak olan İslam Birliği olacaktır.”
(Al Fusulul Muhima, Ibn Sabbagh Maliki, sf. 248)“Hz. Mehdî, çıktığında başında bir sarık olacak ve bir münadî, ‘’Bu, Allah’ın halifesi olan Mehdî’dir. Ona uyunuz” diye seslenecektir.’’ el-Kavlü’-Muhtasar, s. 25.16
Bu işin sahibinin (Hz. Mehdi (as)’ın), Yusuf (as)’a benzerliği bulunmaktadır. Çünkü Yusuf (as) kardeşlerini tanımıştı, ancak kardeşleri onu gördükleri zaman, KENDİNİ TANITINCAYA KADAR ONU TANIMAMIŞLARDI… HALBUKİ O [HZ. MEHDİ(AS)], ONLARIN ÇARŞILARINDA GİDER GELİR. TOPLANTILARINDA HALILARININ ÜZERİNE AYAK BASAR. Allah’ın izni ile kendini tanıtıncaya kadar onlar onu (Hz. Mehdi (as)’ı) tanımayacaklar.
(Mucem-ul Ehadisi İmam Mehdi, cilt. 3)
Mufaddıl dedi: “Ey Mevlam! Hz. Mehdi (as)’ın zuhuru nasıldır?” (Sadık) dedi: “Ey Mufaddıl! AÇIĞA ÇIKMAK İÇİN ŞÜPHELİ ZUHUR EDER, NAMI YAYILIR, EMRİ BİLİNİR, İSMİYLE VE LAKABIYLA ANILIR, nesebi açıklanır, kabul eden ve etmeyen, tahkik edip yalanlayanların diline düşer ki; bahsedilen ispatlara uygun düşsün ve ona olan delillerimiz ispatlansın, SOYUNU, ADINI VE LAKABINI BELİRTTİK Kİ, İNSANLAR ADINI, SOYUNU VE LAKABINI BİLMİYORUZ DEMESİNLER…“ (Bihar-ül Envar, 53. Cilt)
KOYUNLARIN ÇOBANLARINDAN KAÇMASI GİBİ İNSANLAR ONDAN (HZ. MEHDİ (AS)’DAN) KAÇACAKLARDIR… Daha sonra insanlar her yerde bir ıslahatçı aramaya başlarlar. Ancak ondan başka kendilerine yardım edecek birini bulamadıklarından, ona koşmaya başlarlar… (Bihar ul-Envar, cilt 52, S. 326)
Hz. Ali şöyle buyurur: “…ALLAH HZ. MEHDİ (AS)’IN YARDIMCILARINI KORUR, ONLARA NİŞANE VE ALAMETLERLE YARDIMCI OLUR ve onları yeryüzünün tüm insanlarına galip kılar.” (İsbat-ul Hudat, cilt 7, s. 49)
Mehdi (as) çıktığında yanında 313 erkek ve 50 kadın olacaktır, ONLAR DAHA ÖNCE ARALARINDA HİÇ BİR SÖZLEŞME OLMADAN, FARKLI BULUTLARIN GÖKYÜZÜNDE KÜMELEŞMELERİ GİBİ BİRARAYA GELECEKLERDİR. Bu, Allah’ın “Her nerede olursanız olun, Allah sizi bir araya getirecektir. Allah herşeye güç yetirendir” ayetinin bir tecellisidir.”
(Bihar-ül Envar, cilt. 52, s. 223)
“Birkaç fitneden sonra, hilafet o günkü yeryüzünün en hayırlısına geçer. O kendi evinde otururken (bu hilafet kendisine verilir).” (ibnEbiŞeybe, Musannef, 7/531)
ONUN (HZ. MEHDİ (A.S.)’IN) KARŞITLARI ÇOĞUNLUKLA ALİMLER OLACAK. YAZILMIŞ RİVAYETLER VE AKTARILMIŞ SÖZLERE RAĞMEN, ONLAR ANCAK KENDİ BENCİL ARZULARINI ANLATACAKLAR. EĞER GERÇEĞİN ÖZÜ ONLARIN HEVESLERİNE VE ARZULARINA AYKIRI DÜŞERSE, O ZAMAN SÖYLEYENİ İMANSIZLIKLA SUÇLARLAR VE DERLER Kİ: “BUNLAR ÖNCEKİ İMAMLARIMIZIN ANLATTIKLARINA MUHALİFTİR, DEĞİŞMEZ KANUNUMUZDA BU YOKTUR.”” (Beheyullah: Kitab-ı İkan, s. 241-243)